Milletçe bakanından sanatçısına, ünlüsünden ünsüzüne mütemadiyen neden absürdleştiğimizin tek bir sağlam nedeninin olmayacağını ve diğer muhtemel nedenleri de açıklamanın benim yetenek sınırlarımı aşacağını bildiğim için ikinci soruyu cevapsız bırakıyorum. Ancak bildiğim ve emin olduğum tek bir şey varsa, o da; yaşlı genç çocuk demeden hep beraber kafalarımızın daha güzelleştiği, söylemlerimizin daha da absürdleştiğidir.
"Bu blog neden var?" sorusuna yanıtım var. Aslında çok uzun zamandır böyle bir hesap açıp, sayısı her gün ama her gün katlanarak artan; bakanların, başbakanların, düşünürlerin, sanatçıların kısacası toplumdan her kesimin, içinde ırkçılık/aşağılama/nefret söylemleri/cehalet barındıran, yeri geldiğinde çok trajik yeri geldiğinde ise çok absürd olan ifadelerini kaydetmek istiyordum. Herhalde vakit yoksunluğundan olacak diyeyim (ya da kısaca üşenme de diyebiliriz buna) ancak bugün İdris Naim Şahin'in Erzurum Karasu Hidroelektrik Santrali'nde hayatını kaybeden beş TEDAŞ işçisi nedeniyle olay yerine gidip kendisini gördüğüne sevinen bir vatandaşa taklalar attırıp, vatandaşı davul zurna eşliğinde oynatmasının ardından, artık buna daha fazla dayanamayacağımı fark ettim ve herbiri birbirinden absürd ve beni gelecek hakkında hayli düşündürüp endişelendiren bu sözleri/gafları/talihsizlikleri kaydetmenin ve tarihe çamurdan harflerle yazmanın iyi bir fikir olacağı kanaatine vardım.
Vakit buldukça ve sevgili büyüklerimiz/küçüklerimiz/düşünürlerimiz/düşünürmeyenlerimiz bu birbirinden şahane ifadeleri yumurtladıkça, blogu güncellerim diye düşünüyorum.
No comments:
Post a Comment